Sosyal fobide kişi kendisini sosyal bir nesne olarak izlendiği her türlü durumda kaygılanır ve bundan kaçınmak ister. Yaygın sosyal anksiyetesi olan bireyler sosyal olabilecek tüm ortamlardan kaçınmaya eğilimine olurlar.
Sosyal anksiyete bozukluğunun yaygın fizyolojik belirtileri nelerdir diye baktığımızda:
Sosyal durumlardan veya fazla kişi bulunan ortamlardan kaçınma, Yüz kızarması, Çarpıntı, Terleme, Kaslarda gerginlik, Ellerde titreme veya genel titreme hali, Midede veya bağırsakta görülen rahatsızlık, Boğazda kuruluk, Kekemelik veya ses titremesidir.
Sosyal Anksiyetenin alt tipleri yani çeşitlerine bakacak olursak,
Performans tipi: Topluluk önünde bir aktivitede bulunulan sırada ortaya çıkan tip olarak tanımlanabilir. Örneğin sunum yapmak, dans etmek veya şarkı söylemek gibi durumlarda ortaya çıkan yoğun kaygı olarak açıklanabilir.
Etkileşim tipi ise daha çok kişilerarası ilişkilerde görülmektedir. Sosyal bir ortamda yeni insanlarla tanışmak veya kalabalık bir ortamda herhangi bir konuda fikrini söylemek gibi durumlarda yaşanan kaygı durumu olarak örneklendirilebilir.
İzlenme tipi ise daha çok çevredeki diğer bireyler tarafından izlendiğini algılama, düşünme ve bununla birlikte tedirgin olma hali olarak tanımlanabilir.
Sosyal fobisi olan bireyler öncelikle sosyal ortamda bulunmanın verdiği kaygıyı yaşarlar, ikincil olarak ise ortaya çıkan titreme, terleme veya yüz kızarması gibi semptomların ortamdaki diğer bireyler tarafından görüldüğü ve olumsuz yorumlandığı gibi bilişlerle kaygı seviyeleri tekrar artabilir.
Sosyal fobide diğer bir temel konu ise odak noktasıdır. Bireyin odağı ortamda, anlatılan konuda veya içinde bulunduğu çevrede olmaktan ziyade kendi üzerindedir. Dışarıdan nasıl gözüktüğüyle ilgili varsayımlar üreten zihnin odağı sıklıkla içeridedir. Sosyal anksiyete yaşayan bireyin dikkat odağı terapilerde çalışılan ana konulardan biridir.
Terapi sırasında çalışılan bir başka önemli konu ise kaçınmalar ve güvenlik arama davranışlarıdır. Peki nedir bu davranışlar?
Sosyal fobisi olan bireyler diğer insanların dikkatini çekecek durumlarda bulunmaktan tedirginlik duyarlar. Bunlar içerisinde başka insanların önünde konuşma yapmak, yeni insanlarla tanışmak, başkalarıyla birlikte yemeğe çıkmak gibi durumlar sayılabilir. Yani dikkatleri üzerine toplayacak durumlarda bulunmaktan kaçınırlar. Kaçınma davranışları arttıkça onlar için faydalı sosyal davranışları yapmak zamanla zihinlerinde çok daha güç olan hedeflere dönüşebilir. Kaçınma davranışları zaman içerisinde güçlenir ve daha çok kaçınma eğilimi gösterebilirler. Diğer bir nokta ise kaygı hissettikleri ortamlarda bazı güvenlik arama davranışları sergilerler. Kısık sesle konuşmak, göz kaçırmak veya sessiz kalmaya çalışmak söz konusu güvenlik arama davranışlarına örnek gösterilebilir. Bu davranışlar da kişiye yaşattığı anlık rahatlama ile pekişebilir ve kişi daha çok bu şekilde davranmaya eğilimli hale gelebilir. Sosyal anksiyete bozukluğunun bilişsel davranışçı terapi teknikleri ile söz konusu davranışların çalışılması bireyin kaygılarının azalması noktasında oldukça etkilidir.